VERGİ 2024-053
KENDİLERİNE AİT ÖDEME FİZİKİ POS, SANAL POS VE DİĞER ÖDEME SİSTEMLERİNİ BAYİ/ALT BAYİLERİNE KULLANDIRANLARIN BU SİSTEME DEVAM EDEBİLECEKLERİNE DAİR GİB DUYURUSU
2024/50 sayılı Sirkülerimizde de belirttiğimiz üzere 7524 sayılı Kanunla, kendilerine ait POS cihazlarını ve ödeme sistemlerini başkalarına kullandıran veya mal ve hizmet satışlarını başkalarına ait POS cihazı ve ödeme sistemlerini kullanarak yapanlara, yapılan ödeme tutarının %10 u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği, bu cezanın bir takvim yılında 20 milyon TL’yi geçemeyeceğine hükmedilmiştir.
Bu düzenleme, özellikle bayi/alt bayi sistemiyle çalışan büyük üretici ve ithalatçı şirketlerin kurmuş olduğu ödeme sistemleri ile alışveriş siteleri üzerinden yapılan satışları olumsuz şekilde etkilemiş, satışlar durma noktasına gelmiştir.
Bu sebeple GİB tarafından bu sistemlerin kullanılabileceğine, GİB tarafından bu sistemlerin kullanma şekline ilişkin olarak daha sonra bazı idari düzenlemeler de yapılabileceğine ilişkin bir açıklama gelmiştir.
Yapılan açıklama aşağıdaki gibidir:
“KREDİ KARTI ve BANKA KARTI İLE YAPILAN ÖDEMELERE İLİŞKİN AÇIKLAMA
7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine eklenen altıncı fıkrada, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç, mükelleflerin mal satışı veya hizmet ifası için yaptıkları tahsilatları, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapmaları durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için 3 kat özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının 20 milyon Türk lirasını geçemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu fıkranın uygulanmasına yönelik kamuoyuna yansıyan tereddütlerin giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
Yapılan düzenlemeyle, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı gibi ödeme aracı olarak kullanılan kartlar aracılığıyla yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmek suretiyle bu husustaki kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Söz konusu düzenlemeyi müteakip, mükelleflerin bir banka tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki ya da sanal POS cihazını bayii, alt bayii ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden başka işyerlerine kullandırmaları durumunda cezaya muhatap olup olmayacakları hususunda tereddüte düştükleri anlaşılmaktadır.
Mükelleflerin bankacılık mevzuatı gereğince, bankalar tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki POS cihazını ve/veya sanal POS’u bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden alt işyerlerine söz konusu mevzuatta yer alan düzenlemelere uygun olarak kullandırmaları söz konusu olabilmektedir.
Buna göre, bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında gerek kendisine tahsis edilen POS cihazını kullandıran gerekse bu cihazlar vasıtasıyla teslim ettikleri mal ve hizmetlere ilişkin tahsilatlarını yapan mükelleflerin, 213 sayılı Kanunda yer alan hükümler gereğince belge düzenleme, hasılatları kaydetme ve diğer yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeleri şartıyla bahse konu mevzuatta öngörüldüğü şekilde hareket edebilmeleri mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Kanunda yapılan bahse konu düzenlemeye ilişkin olarak Bakanlığımız tarafından ticari hayattaki süreçlerin aksamadan devam edebilmesi ve madde ile sağlanmak istenilen kayıt dışı faaliyetlerin önüne geçilmesi amacına yönelik gerekli görülen idari düzenlemelerin yapılabileceği tabiidir.
Bir diğer tereddüde düşülen konu ise mal ve hizmet alımlarında müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişi olması durumunda ceza kesilip kesilmeyeceğine yöneliktir.
Mal teslimi veya hizmet ifası yapılan müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişiler olması hususu düzenleme kapsamında cezaya tabi fiiller arasında sayılmamaktadır. Bir başka anlatımla, madde uygulamasında ödemeyi yapan kart sahibinin kim olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle ödeme yaparken başkasının kredi kartını kullanmaktan dolayı özel usulsüzlük cezası uygulanması gibi bir durum söz konusu değildir.
Kamuoyuna duyurulur.”
Görüldüğü üzere GİB, Kanuni düzenlemeye rağmen, ticari hayatın akışını engellememek için bu duyuruyu yapmak zorunda kalmıştır. Oysa kanun düzenlemesi yapmadan önce ticari hayatın akışı incelenmeli ve düzenlemenin etkileri yeterince değerlendirilmeliydi. Yine de şimdilik sorun ortadan kaldırılmıştır.
Buna göre kendi fiziki POS, sanal POD veya diğer ödeme sistemlerini bayilerine/alt bayilerine vb. kullandıran veya başkalarına ait fiziki/sanal POS ve ödeme sistemlerini kullanarak tahsilat yapanlar, elbette ki fatura vb. belge düzenleme ve satışlarını defterlerine kaydederek beyannamelerine aksettirme gibi vergisel ödevlerini yerine getirmek şartıyla bu sistemleri kullanmaya devam edebileceklerdir.
Diğer yandan piyasada çok kullanılan alışveriş sistemleri vasıtasıyla satış yapan ve tahsilatlarını bu sitelerin işletmecileri vasıtasıyla yapan mükellefler için de bu sistemlerin kullanılabileceği tabiidir.
Bakanlığın ilerde bu ödeme sistemleri üzerinde fatura kesmeye yönelik bir kontrol mekanizması kurmaya yönelik sistemler öngörmesi beklenmektedir.
Diğer yandan duyuruda, mal teslimi veya hizmet ifası yapılan müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişiler olması hususunun zaten ceza kapsamında olmadığı da belirtilmiştir.
Saygılarımızla
2024/50 sayılı Sirkülerimizde de belirttiğimiz üzere 7524 sayılı Kanunla, kendilerine ait POS cihazlarını ve ödeme sistemlerini başkalarına kullandıran veya mal ve hizmet satışlarını başkalarına ait POS cihazı ve ödeme sistemlerini kullanarak yapanlara, yapılan ödeme tutarının %10 u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği, bu cezanın bir takvim yılında 20 milyon TL’yi geçemeyeceğine hükmedilmiştir.
Bu düzenleme, özellikle bayi/alt bayi sistemiyle çalışan büyük üretici ve ithalatçı şirketlerin kurmuş olduğu ödeme sistemleri ile alışveriş siteleri üzerinden yapılan satışları olumsuz şekilde etkilemiş, satışlar durma noktasına gelmiştir.
Bu sebeple GİB tarafından bu sistemlerin kullanılabileceğine, GİB tarafından bu sistemlerin kullanma şekline ilişkin olarak daha sonra bazı idari düzenlemeler de yapılabileceğine ilişkin bir açıklama gelmiştir.
Yapılan açıklama aşağıdaki gibidir:
“KREDİ KARTI ve BANKA KARTI İLE YAPILAN ÖDEMELERE İLİŞKİN AÇIKLAMA
7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine eklenen altıncı fıkrada, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç, mükelleflerin mal satışı veya hizmet ifası için yaptıkları tahsilatları, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapmaları durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için 3 kat özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının 20 milyon Türk lirasını geçemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu fıkranın uygulanmasına yönelik kamuoyuna yansıyan tereddütlerin giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
Yapılan düzenlemeyle, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı gibi ödeme aracı olarak kullanılan kartlar aracılığıyla yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmek suretiyle bu husustaki kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Söz konusu düzenlemeyi müteakip, mükelleflerin bir banka tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki ya da sanal POS cihazını bayii, alt bayii ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden başka işyerlerine kullandırmaları durumunda cezaya muhatap olup olmayacakları hususunda tereddüte düştükleri anlaşılmaktadır.
Mükelleflerin bankacılık mevzuatı gereğince, bankalar tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki POS cihazını ve/veya sanal POS’u bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden alt işyerlerine söz konusu mevzuatta yer alan düzenlemelere uygun olarak kullandırmaları söz konusu olabilmektedir.
Buna göre, bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında gerek kendisine tahsis edilen POS cihazını kullandıran gerekse bu cihazlar vasıtasıyla teslim ettikleri mal ve hizmetlere ilişkin tahsilatlarını yapan mükelleflerin, 213 sayılı Kanunda yer alan hükümler gereğince belge düzenleme, hasılatları kaydetme ve diğer yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeleri şartıyla bahse konu mevzuatta öngörüldüğü şekilde hareket edebilmeleri mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Kanunda yapılan bahse konu düzenlemeye ilişkin olarak Bakanlığımız tarafından ticari hayattaki süreçlerin aksamadan devam edebilmesi ve madde ile sağlanmak istenilen kayıt dışı faaliyetlerin önüne geçilmesi amacına yönelik gerekli görülen idari düzenlemelerin yapılabileceği tabiidir.
Bir diğer tereddüde düşülen konu ise mal ve hizmet alımlarında müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişi olması durumunda ceza kesilip kesilmeyeceğine yöneliktir.
Mal teslimi veya hizmet ifası yapılan müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişiler olması hususu düzenleme kapsamında cezaya tabi fiiller arasında sayılmamaktadır. Bir başka anlatımla, madde uygulamasında ödemeyi yapan kart sahibinin kim olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle ödeme yaparken başkasının kredi kartını kullanmaktan dolayı özel usulsüzlük cezası uygulanması gibi bir durum söz konusu değildir.
Kamuoyuna duyurulur.”
Görüldüğü üzere GİB, Kanuni düzenlemeye rağmen, ticari hayatın akışını engellememek için bu duyuruyu yapmak zorunda kalmıştır. Oysa kanun düzenlemesi yapmadan önce ticari hayatın akışı incelenmeli ve düzenlemenin etkileri yeterince değerlendirilmeliydi. Yine de şimdilik sorun ortadan kaldırılmıştır.
Buna göre kendi fiziki POS, sanal POD veya diğer ödeme sistemlerini bayilerine/alt bayilerine vb. kullandıran veya başkalarına ait fiziki/sanal POS ve ödeme sistemlerini kullanarak tahsilat yapanlar, elbette ki fatura vb. belge düzenleme ve satışlarını defterlerine kaydederek beyannamelerine aksettirme gibi vergisel ödevlerini yerine getirmek şartıyla bu sistemleri kullanmaya devam edebileceklerdir.
Diğer yandan piyasada çok kullanılan alışveriş sistemleri vasıtasıyla satış yapan ve tahsilatlarını bu sitelerin işletmecileri vasıtasıyla yapan mükellefler için de bu sistemlerin kullanılabileceği tabiidir.
Bakanlığın ilerde bu ödeme sistemleri üzerinde fatura kesmeye yönelik bir kontrol mekanizması kurmaya yönelik sistemler öngörmesi beklenmektedir.
Diğer yandan duyuruda, mal teslimi veya hizmet ifası yapılan müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişiler olması hususunun zaten ceza kapsamında olmadığı da belirtilmiştir.
Saygılarımızla