SERMAYE KAYBI VEYA BORCA BATIK OLMA DURUMUNA İLİŞKİN HESAPLAMALARDA KUR FARKI ZARARLARININ TAMAMI İLE BAZI GİDERLERİN YARISININ DİKKATE ALINMAYABİLECEĞİNE İLİŞKİN DÜZENLEMENİN UYGULAMA SÜRESİ 1 OCAK 2025 TARİHİNE KADAR UZATILMIŞTIR
Bilindiği gibi, 18.09.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” (Tebliğ) ile Türk Ticaret Kanununun (TTK) 376 ncı maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlemiştir.
Söz konusu düzenlemenin geçici 1 inci maddesi ile, 2018 yılında döviz kurlarında yaşanan aşırı dalgalanmalar nedeniyle ortaya çıkan kur farkı zararlarının özkaynaklarda yarattığı tahribatı ve uygulamada “teknik iflas” olarak nitelendirilen durumları geçici bir süre önleyebilmek amacıyla, 1/1/2023 tarihine kadar, TTK’nın 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş (yani henüz ödenmemiş) yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının dikkate alınmayabileceği hükme bağlanmıştı. (2018/150 sayılı Duyurumuz) Daha sonra 26 Aralık 2020 günlü ve 31346 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile Tebliğde bazı değişiklikler yapılmıştır. (2020/102 Sayılı Sirkülerimiz)
Yapılan değişikliklerden biri, yine 1/1/2023 tarihine kadar, TTK’nın 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamının yanı sıra 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının da dikkate alınmayabileceğine ilişkin düzenlemedir.
08 Kasım 2022 tarihli ve 32007 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile Tebliğin geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1/1/2023” ibaresi “1/1/2024” olarak değiştirilerek, düzenlemenin 1 yıl daha uygulamada kalması sağlanmıştır (2022/97 sayılı Sirkülerimiz).
Bu defa 31.10.2023 tarihli ve 32355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile Tebliğin geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1/1/2024” ibaresi “1/1/2025” olarak değiştirilerek, düzenlemenin 2024 yılında da uygulamada kalması sağlanmıştır.
Buna göre, 1.1.2025 tarihine kadar, TTK’nın 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda,
- Henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden (kredi, satıcı borcu vs.) doğan kur farkı zararlarının tamamı ile
- 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı dikkate alınmayabilecektir.
Son değişiklik sadece uygulama tarihi ile sınırlı olarak yapıldığından, başka bir ifade ile 2022, 2023 ve 2024 yıllarında tahakkuk eden giderlerle ilgili bir düzenleme yapılmadığından, bu yıllarda tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin tamamı TTK’nın 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin hesaplamalarda dikkate alınacaktır.