Yayımlandığı Yer : VERGİ PUSULASI DERGİSİ –
OCAK 2023 – Sayı : 3
Haluk Erdem
Yeminli Mali Müşavir
7420 SAYILI KANUNLA GETİRİLEN SERMAYE AZALTIMINDA VERGİLEME UYGULAMASI
ÖZET
Sermaye azaltımında vergileme konusu çok uzun süredir mükellefler ile Maliye İdaresi arasında ihtilaflara neden olmaktadır. Bu konuda yasal bir düzenlemenin olmaması, uygulamanın tamamen idari görüşe göre yürütülmesi ve idari görüşün gerçek durumdan ziyade en çok vergileme prensibine dayanması bu ihtilafların temel sebebi olmuştur.
Bu konudaki ihtilafların giderilmesi ve vergilemedeki belirliliği sağlamak adına 7420 sayılı Kanununla Kurumlar Vergisi Kanununun 32/B maddesi olarak “sermaye azaltımında vergileme” başlıklı olarak yeni bir madde ihdas edilmiştir.
Getirilen bu düzenleme, yasallığı sağlamak adına önemli olmakla birlikte, içerdiği hükümlerin büyük çoğunlukla mevcut idari uygulamanın devamını sağlamaya yönelik olması ve kısmi bölünme gibi diğer bazı vergisel müesselerdeki uygulamaya yönelik hükümler içermemesi nedeniyle yeni tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
Anahtar Kelimeler: sermaye azaltımı, kısmi bölünme, nakit sermaye indirimi, öz sermaye
- GİRİŞ
09/11/2022 tarihli ve 32008 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa 32/B maddesi eklenmek suretiyle, sermaye azaltımı halinde daha önce sermayeye eklenen öz sermaye kalemlerinin vergilendirilmesine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmıştır.
Bu makalemizde, öncelikle söz konusu yasal düzenlemenin getirdiği yeni uygulama hakkında bilgi verilecek, yeni uygulama örnekler yardımıyla açıklanacak ve ardından bu uygulamanın bazı vergisel müesseseler kapsamında yapılan sermaye azaltımlarına olan etkileri değerlendirilmeye çalışılacaktır.
- YASAL DÜZENLEME
7420 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun (KVK) 32/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 32/B maddesi eklenmiştir:
“Sermaye azaltımında vergileme
MADDE 32/B- (1) Kurumlar tarafından sermayeye eklenen öz sermaye kalemlerinin, sermayeye eklendiği tarihten itibaren beş tam yıl geçtikten sonra herhangi bir şekilde sermaye azaltımına konu edilmesi durumunda, nakdî veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltıma konu edilen tutar içerisindeki sermaye unsurları tespit olunur. Söz konusu oranın tespitinde;
a) Sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya sermaye hesabından başka hesaplara aktarımı kurumlar vergisine ve kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak öz sermaye kalemlerinin,
b) Sadece kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak öz sermaye kalemlerinin,
c) Başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni ve nakdî sermayenin
toplam sermaye içindeki payları dikkate alınır.
(2) Kurumların öz sermaye kalemlerini sermayeye ekledikleri tarihten itibaren beş tam yıllık süre tamamlanmadan sermaye azaltımı yapmaları durumunda, azaltımın sırasıyla birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sermaye unsurlarından yapıldığı kabul edilir.
(3) Sermaye azaltımında, öncelikli olarak sermayeye ilave edilen öz sermaye kalemlerinden, sermayeye eklenme tarihi beş tam yıllık süreyi geçmemiş olanların işletmeden çekildiği kabul edilir.
(4) Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları kapsamında sermaye azaltımı suretiyle tespit olunan sermaye unsurlarından; birinci fıkranın (a) bendi kapsamında olanlar kurumlar vergisine ve vergi kesintisine, (b) bendi kapsamında olanlar sadece vergi kesintisine tabi tutulur. Kurumlar vergisine ve vergi kesintisine tabi sermaye unsurlarında, kesinti matrahı hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan tutar olup, bu tutar üzerinden Kanunun 15 inci ve 30 uncu maddeleri ile 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi hükmü kapsamında kesinti yapılır.
(5) Geçmiş yıl zararlarının mahsubu suretiyle sermaye azaltılması durumunda, bu şekilde azaltıma konu edilen sermaye unsurları birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerine göre tespit edilir ancak bu tutarlar üzerinden dördüncü fıkra kapsamında vergi kesintisi yapılmaz.
(6) Hazine ve Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Bu madde Kanunun yayımlandığı 09/11/2022 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.